Bir filmde duyduğum bu sözden çok etkilendim. Bunu yapabilmek mümkün mü? Gerçekten herkesi olduğu gibi kabullenebilmek...
Koşulsuz kabullenişi ancak zeki insanlar başarabilir. Biraz matematik, biraz fizik, biraz da empati yani iletişim yeteneği...
Zira herşeyin bir “tık”la yapılabildiği bir çağda yaşadığımız için, gerçek ve samimi olan artık ikinci planda.Biraz matematik gerek çünkü herşeyin rakamsal değerlere bağlı olduğu günümüzde hayatta kalmak için hesap-kitap işlerinden anlamak şart oldu. Bir sonraki adımını her zaman hesap edeceksin. Hangi koşulda olursa olsun sonuçları görebileceksin.
Biraz fizik gerek çünkü etki ve tepkiden anlayacaksın. Basit bir fizik kanunu. “Herhangi bir etkiye karşı her zaman bir tepki vardır.” Hepimizin, özellikle de annelerimizin ağzından düşmeyen bir sözün en mantıklı açıklaması. “Herşeyin bir nedeni vardır.”
Yani birisi sana kötülük yapıyorsa nedensiz değil, muhtemelen geçmişte bir etkiye maruz kaldı. Ama tepki aynı cisme uygulanmadığından dolayı sana çattı. Kadercilik mi? Yok değil... Aslında çok daha derin bir anlamı var, düşünün bakalım...
“Neden ben?” diyoruz ya zaman zaman... Nedeni korkularımız. Aslında çoğu zaman bütün korkularımızı aynı şekilde yaşıyoruz. Belki de korkmamayı, öğretiyor yukarıdaki bize...
Biraz da empati, çünkü ne olursa olsun karşısındakinin yerine kendisini koyabilmeli insan. Nerede büyüdüğünü, neler yaşadığını, nasıl bir ailesi olduğunu da düşünebilmeli her zaman.
Çok zor...
Öyle kendi derdine düşüyor ki insan, dünya o kadar kendi etrafında dönüyor ki... Kendi derdini en büyüğü olarak benimseyip, kendisini kocaman zannediyor.
Sen de, ben de, hepimiz yapıyoruz bunu. İçimizde var çünkü!
Yargılamamayı başaran insanlar ise yüce zihinler, Mevlana gibi...
Belki içimizden birileri de günün birisinde gerçekten bunu başarabilir ne dersiniz?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder